Kocam Sikemeyince Patronu Sikti | Resimli Sex Hikaye, Porno Hikaye, Erotik Hikayeler

Merhaba seks hikaye severler. Adım Derya. 28 Yaşında 3 senelik evli genç bir kadınım. Düz ve uzun sitah saçlara, ince bir bele, dolgun kalçalara sahibim. Esmer tenimde dolgun ve geniş meme uçlarıyla göğüslerim büyük ve şekillidir. Uzun bacaklarım ve küçük bakımlı ayaklarımla yolda erkeklerin dönüp tekrar tekrar baktığı güzellerden birisiyim. Ama ne var ki kara bahtım kör talihim her konuda oldukça seksi olmama ve seks konusunda her türlü fantaziye açık olmama rağmen kocamın küçük siki yüzünden seks hayatım gerçekten son zamanlarda kabus olmaya başladı. Öyle ki beni sikmesi için elimden geleni yapıyorum ama o ufacık siki neredeyse kalkmıyor bile. Zaten boyuda ufak olduğundan doğru dürüst sikemiyor bile. Bende Kocam Beceremeyince Bende Patronuna Verdim

Oğlum Arkadaşıyla Beraber Sikti – Sex Hikaye

Merhaba, ben Serpil. 42 yaşında, 1.69 boyunda, 68 kiloda, sarışın, beyaz tenli, dolgun ve diri vücutlu, bakımlı bir bayanım. Dulum. Eşim iki sene evvel trafik kazasında vefat etti, ben de oğlumla başbaşa kaldım. Bir giyim mağazamız var, durumumuz oldukça iyi. Bu olay başımdan geçtiğinde oğlum Emre 19 yaşındaydı. Yaz tatili için Alanya’daki yazlığımıza gitmeye hazırlanıyorduk. Emre, “Anne, Murat ta bizimle gelmek istiyor.” dedi. Ben de, “Tabii oğlum, gelsin.” dedim. Murat Emre’nin en iyi arkadaşıydı, o da 19 yaşında bir delikanlıydı. Hazırlığımızı tamamlayıp geceden yola koyulduk.

Sabah saat dokuz civarı yazlığa vardık. Eşyaları yukarı çıkardıktan sonra, “Ben üstümü değiştireyim.” diyerek odama girdim. Havalar çok sıcak olduğu için kapıyı tam kapatmamıştım. Üstümdeki elbiseleri çıkarıp altıma bir şort üstüme de bir askılı badi giydim. Tam arkamı dönüp kapıya yöneldiğimde, kapının önünden bir karaltının uzaklaştığını gördüm. Oğlumdur diye umursamayıp çıktım. Aşağı inip sağı solu toparlayıp düzeltmeye başladım. Ben temizlikle uğraşırken Murat hep benim yanımda geziyordu. Sonra bunun sebebini anladım, ben temizlik yaparken eğilip kalktığımdan göğüslerim gözlerinin önüne seriliyordu. Başta sinir olmuştum Murat’ın göğüslerime bakmasına, ama sonra bu iş hoşuma gitmişti. Neyse temizliği tamamlayıp, bazı eksikleri alması için Emre’yi alış verişe gönderdim. Murat ta, “Serpil teyze ben bir duş alayım.” dedi ve banyoya gitti…

Duş bahaneydi, kesin 31 çekmeye gitmişti. Bir iki dakika sonra banyonun önünde soluğu aldım ve anahtar deliğinden bakmaya başladım. Tam da tahmin ettiğim gibi, Murat yarrağını çıkarmış 31 çekiyordu. Oldukça büyük bir yarrağı vardı. İki senedir elime erkek eli değmediği için amım bir anda sulanıverdi, elimi amıma attım ve okşamaya başladım. Murat gitgide hızlanıyordu, tabii ben de. Bir süre sonra Murat öyle bir boşaldı ki, dölleri duvardaki fayanslara fışkırdı. Tabii o anda ben de orgazm olmuştum. Hemen toparlanıp sessizce odama gittim ve vıcık vıcık ıslanmış külodumu değiştirdim. Murat banyodan çıktığında Emre de marketten gelmişti.

Kahvaltı tarzında hafif bir öğlen yemeği hazırlayıp yediğimizde, bu arada saat te 14:00 civarı olmuştu. “Hadi denize gidelim!” dediler. “Tamam gidelim!” dedim ve bikinimi giymek için odama çıktım. Odamın kapısını bu sefer bilerek aralık bırakmıştım, acaba Murat dikizleyecek mi diye. Soyunup, özellikle en küçük bikinimi giydim, göğüslerim bikiniden taşacak gibi duruyordu. Arkamı döndüğümde kapıda kimse yoktu. Emre’nin, “Hadi anne yaa, nerde kaldın!” demesiyle, “Tamam hazırım!” dedim ve aşağı indim. Emre, “Amma oyalandın anne yaa!” diyerek yazlıktan çıktı. Ama Murat öylece durmuş, tepeden tırnağa vücudumu süzüyordu. Gülümseyerek Murat’ın yanından geçtim ve biz de çıktık…

Sahile vardığımızda havluyu serdim ve üzerine oturup sağa sola bakınmaya başladım. Emre ve Murat denize girmiş yüzüyorlardı. Sonra bir ara Murat denizden çıkıp yanıma geldi ve “Serpil teyze güneşin altında böyle oturursan yanacaksın, güneş kremi süreyim sana!” dedi. “Tamam!” diyerek havlunun üzerine uzandım. Murat güneş kremini sırtıma sürerken sanki vücudumu okşar gibi yavaş hareket ediyordu. İçim bir hoş olmuştu, ben de Murat’ı iyice azdırmaya karar vermiştim, “Muratcığım bikiniyi çöz de iz kalmasın!” dedim. Murat, “Tamam Serpil teyze!” derken sesi titriyordu. Bikinimin ipini çözdü ve sırtımı yağlamaya devam etti. Bu arada ben de iki senenin özlemiyle iyice azmıştım ve amım yine sulanmaya başlamıştı. Murat işi ilerletmiş göğüslerimin yana doğru taşan kısımlarını kremliyordu. Kafamı çevirip baktığımda yarrağı kalkmış, nerdeyse mayosunu yırtıp dışarı çıkacaktı. Bacaklarıma filan da sürdükten sonra, “Tamam oldu, ben gidiyorum!” diyerek koşarak denize gitti…

Ben bir süre güneşlendikten sonra doğrulup bikinimi bağladım, ön tarafımı kremlerken baktığımda Murat yalnız başına denizde duruyordu, Emre yoktu yanında. Ben de kalkıp denize girdim. Murat’ın yanına giderek, “Emre nerde?” diye sordum. “Bir kızla çıktı gitti!” dedi. “Sen niye gitmedin?” diye sordum. Murat ta, “Onlar eskiden tanışıyorlarmış, bir işleri varmış, akşama geç gelecekmiş…” falan dedi. Ben de gülümseyerek, “Ne işiymiş o?” dedim. “Yaa Serpil teyze, sorma işte!” dedi. “Tamam, tamam!” diyerek buna su sıçrattım, o da bana sıçrattı, ben bunun üstüne atladım ve suda oynaşmaya başladık. Murat’ın eli vücudumun her yerinde geziyordu, bu çok hoşuma gitmişti ve ben de mahsus bunun yarrağına elimle çarpıyordum. Bir saat kadar oynaştıktan sonra sudan çıktık. Bir süre güneşlendikten sonra, “Hadi gidelim artık!” dedim. Kalktık ve eve gittik…

Üzerimi değiştirmek için odama girdiğimde amım halen cayır cayır yanıyor, canım müthiş sikilmek istiyordu. Fakat Murat’la bu iş olmazdı, oğlumun en yakın arkadaşıydı diye düşünürken, Murat, “Ben duşa giriyorum Serpil teyze!” diye seslendi. Kendime hakim olamadım ve çırılçıplak vaziyette hemen banyonun önünde aldım soluğu. Kapının deliğinden baktığımda Murat yine 31 çekiyordu. Artık ne olacaksa olsun diye düşünerek kapıyı açıp banyoya daldım. Murat elinde yarrağı ile bana bakıp kalmıştı. İkimiz de bir tek kelime etmeden bunun yanına gittim ve “Bu ateşi sen yaktın, sen söndür!” diyerek bunun dudaklarına yapıştım. Deli gibi öpüşüyorduk. Yarrağını elime aldığımda içim titremişti, kolay değil, iki senedir yarrak yüzü görmemiştim. Hemen eğilip yarrağını ağzıma aldım. Murat ta saçlarımdan tutmuş bastırıyor, yarrağını gırtlağıma kadar sokup çıkarıyordu. Sonra kalkıp tekrar dudaklarına yapıştım. Biraz daha öpüşüp banyodan çıktık ve odama gittik…

Yatağa uzanıp, “Hadi gel!” dedim. Murat bacaklarımı aralayıp üzerime uzandı ve dudaklarıma yapıştı. Bir müddet öptükten sonra göğüslerime geçti. Ordan aşağılara doğru kayarak amımı yalamaya başladı. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı, Murat’ın saçlarından çekerek, “Sikeceksen sik beni artık!” dedim. Murat, “Tamam Serpil teyze!” dedi ve yarrağını amıma soktu. Yarrağı sanki içimi yararak girmişti amıma. Yavaş yavaş sokup çıkarıyordu. Dayanamadım ve “Hızlan!” diye bağırdım. Murat git gide hızlanırken, ben de bacaklarımı beline dolamış, yarrağının daha derinlere girmesini sağlıyordum. Bu arada ben ikinci orgazmımı yaşıyordum. Birden pozisyon değiştirip ben üste çıkmıştım, Murat’ın yarrağı üstünde bir jokey gibi zıplıyordum. Murat, “Boşalacağım!” dedi. Ama ben istifimi bile bozmadan zıplamaya devam ettim ve Murat bütün döllerini içime boşalttı. Aynı anda ben de üçüncüye orgazm olup Murat’ın üstüne yığılmıştım…

Murat’ın boşalmasına rağmen yarrağı halen içimde kütük gibi duruyordu. Bir iki dakika öyle kaldıktan sonra birden beni kaldırıp önünde domalttı, arkadan amıma girip beni köpekleme pozisyonunda sert sert sikmeye başladı. Sonra kollarımı ve bacaklarımı yanlara çekiştirip beni yatağa yüz üstü yapıştırıp üstüme abanarak beni sikmeye devam etti. Öyle bir sikiyordu ki beni, altında ağırlığıyla zevkten dört köşe oluyordum. Birkaç dakika kadar o pozisyonda siktikten sonra beni çevirip sırt üstü yatırdı ve göğüslerimin üstüne oturup yarrağını ağzıma verdi. Yarrağını deli gibi yalıyordum. Bir iki dakika yalattıktan sonra ağzıma öyle bir soktu ve titremeye başladı ki, ağzıma boşalıyordu. Çıkarmak istedim ama başaramadım, bütün döllerini ağzıma boşalttı, ben de mecburen bütün döllerini yuttum. Murat, “Harika bir kadınsın Serpil teyze!” diyerek yanıma yattı, biraz göğüslerimi okşayarak boynumu boğazımı öptükten sonra, “Ben bir duş alayım…” diyerek kalktı odadan çıktı.

Ben zevkten mayışmış bir şekilde kalkamamıştım. İki yıldır yarrağa hasretlikten sonra ilk defa sikilmenin yorgunluğuyla biraz daha yattım. Aşağıdan konuşma sesleri gelince ne oluyor diye merak ettim, üzerime sabahlığımı geçirip aşağıya indim. Emre gelmiş, Murat ta duşunu almış banyodan beline doladığı havluyla salonda oturmuş, gülüşerek konuşuyorlardı. Ben olanı biteni anlamaya çalışırken, Emre gülümseyerek başıyla Murat’ı işaret etti ve “Sana sürprizimi beğenmişsin anne!” dedi. Ben şok olmuştum, kaçarcasına hemen odama geri döndüm kapımı kapadım. Doğrusu utancımdan ne düşüneceğimi bilmiyordum. Oğlum beni en iyi arkadaşına siktirmişti. İki dakika sonra kapı açıldı Emre odama girdi. Ben öylece oturuyordum. Yanıma oturdu ve, “Anne, senin daha fazla erkeksiz kalmana gönlüm razı olmadı. Adının kötüye çıkmasını istemediğin için kimseyle beraber olmadığını biliyordum, o yüzden böyle bir oyun yaptık. Bunda utanılacak bir durum yok, Murat’a sonuna kadar güvenebilirsin ve istediğin zaman beraber olabilirsin!” dedi.

Emre’ye sarılıp yanaklarından öperek, anlayışı ve beni düşündüğü için teşekkür ettim. O günden beri Murat’la karı koca gibiyiz, istediğimiz zaman sikişiyoruz. Emre yanımızda olsa da, Murat’ın canı sikişmek istediğinde Emre’den müsade isteyip, beni odaya götürüp bir güzel sikiyor. Sikilmek kadar güzel birşey yok, hele yediğiniz yarrak oğlunuz yaşında gencecik bir delikanlının sert yarrağıysa 🙂

Yengem IÇok Israr Edince Sert Şekilde Siktim

Herkese selam. Ben Ankara’dan Özgür. Tesadüfen girdiğim bu ‘Kaymak Gibi Sikilen Amlar’ sitesinde çok sıcak ve insanı etkileyci, tahrik edici seks hikayeleri okudum. Şunu itiraf edeyim ki, gerçekten de insan o anları yaşıyormuş gibi zevkle okuyor. Ben de yengemle ilgili olan bir hikayemi paylaşmak istedim. Ben, 1.75 boyunda, 70 kiloda, buğday tenli, seksi çok seven ve yakışıklı sayılacak bir erkeğim. 18 yıldır evliyim. Karım sekste sınırları olan bir kadın. Ben ise aksine sekste sınır sevmeyen biriyim. Karımdan kaç defa arkadan (anal seks) istediysem de beni red etti. Onun için oldum olası göt sikmeye çok özlem duydum.

Hikayenin asıl kahramanı yengem (abimin karısı) ise 45 yaşında, 1.65 boyunda, balık etli ve alımlı bir kadındır. Yengemin özellikle dudakları kalın ve etlidir. Hele o yürürken kalçalarını sallaması dikkatimi çekerdi, ama aklımdan da kötü birşey geçmezdi. Abim yengemden 5 yaş büyük ve de şeker hastasıdır. Bundan 3 ay önce, sabah saat 9 gibi yengem beni telfonla arayarak, abimin şekerinin yükselerek komaya girdiğini ve acil hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledi. Ben de aceleyle gittim, abimi ve yengemi alarak hastaneye götürdüm. Tahliller, muayane derken, abimi hastaneye yatırdık…

Yengemle hastaneden çıkıp eve giderken, yengem alış veriş yapması gerektiğini söyleyerek, “Hem de biraz çarşıda dolaşırız, kaç zamandır evden dışarı çıkmıyorum, ruhum açılır…” dedi. Arabayı otoparka bırakarak, yengemle gezmeye başladık. Biraz alış verişten sonra yengem iç çamaşırı satan bir mağazanın vitrinin önünde durdu ve ilgiyle vitrindeki iç çamaşırlarına bakmaya başladı. Biraz baktıktan sonra bana, “Aslında kendime iç çamaşırı da almam gerekiyor…” dedi. Girdik mağazaya, yengem çamaşır seçiyordu kendine. Birkaç tane aldıktan sonra bana, “Özgür bir tane de gece kıyafetiyle giymek için almak istiyorum, ama karar veremedim, baksana hangisi güzel?” dedi. Ben de utandığımdan dolayı aceleyle siyah renkli olanı gösterdim. Yengem benim o gösterdiğim çamışırları da alarak çıktık. Eve gittik.

Evde yemek çay falan derken vakit geç olmuştu, “Ben artık eve gideyim yenge.” dedim. Yengem de, “Ya ben yalnız korkuyorum, karını da çağırsan da burada kalsanız?” dedi. Telefon açtım ve karıma söyledim. Fakat karım, “Yarın çocuğu okula nasıl gönderirim? Sen kal.” dedi. Karımla aramızda asla herhangi bir şüphe yok ve de olamayacağı için, benim yengemle kalmama rahatlıkla izin vermişti.

Akşam TV seyrederken yengem aldığı iç çamaşırlarını getirip yanımda hem inceliyor, hem de bana gösteriyordu. En son alğımız siyah iç çamaşırını açtı, “Aaay bunun külotu tangaymış, südyeni de çok açık, ben bunu nasıl giyerim?” diyerek bana gösterdi ve “Bak senin yüzünden oldu, geri götürsem değişirler mi acaba?” diye hayıflandı. Ben kanepeye uzanmış, ilgisizce yengemin elindeki çamaşıra bakarak, “Ne diye götürüp değişeceksin yenge? Giyersin…” dedim. Yengem de, “Bilmem ki?” deyip, çamaşırları poşete koydu ve odasına götürdü. Tekrar salona gelip biraz oturduktan sonra, “Ben bir duş alayım…” deyip kalktı, banyoya girdi. Ben de kalktım neskafe hazırladım. Yengem duşunu alıp çıktı. Altına penye bir pijama, onun üzerine de yakası açık kolsuz tişört giymişti. “Yenge sana da neskafe hazırladım.” dedim, buna çok sevinmişti. Karşılıklı oturup neskafelerimizi içtik. Fincanlar boşalınca yengem kalktı, “Fincanları da ben götüreyim…” deyip eğilince gördüm ki, yeni aldığımız siyah südyeni giymiş, nerdeyse memelerinin uçları görünüyordu…

Acaba yengem tanga külotu da giydi mi diye merak ettim, fincanları mutfağa götürürken arkasından baktım. Penye pijamadan yengemin içi belli oluyordu. Evet, tahmin etttiğim gibi tangayı da giymişti. O an içim bir hoş olmuştu ve yengeme karşı başka gözle bakmıştım. Ama kendi kendime olmaz öyle birşey desem de, sikim ayaklanmaya başlamıştı. Yengem fincanları mutfağa bırakıp gelince, “İstersen sen de bir duş al, rahatlarsın, hava sıcak zaten.” dedi. Ben de, “Olur.” deyip banyoya girdim. Yengem az sonra banyonun kapısından bana seslenerek, “Özgür kapıya temiz şort ve atlet koydum, giyersin.” dedi. Banyoda yengemin o memelerini düşünüp 31 çekmedim dersem yalan olur. Duştan çıkınca şortu ve atledi giydim, salona gittim…

Salonda yengem çömelmiş halının üzerinden birşeyler topluyordu. Beli açılmış, belinin bitimi, götünün yanaklarının başlangıç yeri ve tangası görünüyordu. Birkaç saniye baktıktan sonra kanepeye oturdum. Yengem de işini bitirip karşıma kanepeye oturdu. Ama gördüğüm manzara aklımdan çıkmıyor, sikim yine ayaklanmaya ve şortumdan belli olmaya başlamıştı. Yengem görmesin sikimin kalktığını diye elimle düzeltiyordum. Yengemle günlük hayattan bahsediyor, sohbet ediyorduk, ama ben gördüğümü unutamıyor, heycanlanıyordum. Heycanlandıkça da sikim daha müthiş kalkıyordu. Kanepeye sırt üstü uzandım, elimi de sikimin kalktığı belli olmasın diye önüme koydum. Yengem, “Lambayı söndüreyim de boşuna elektrik harcamasın, nasılsa Televizyon çalışıyor.” diyerek kalktı, salonun ışığını söndürdü. Televizyonun aydınlattığı kadar salonda loş ışık olmuştu. Bu beni daha da heycanlandırmıştı…

Ben bir ara farkında olmadan ellerimi kafamın altına koymuşum, yengemin gülerek, “Özgür!” demesiyle irkildim, “Efendim yenge?” dedim. Yengem önümü işaret ederek, “O ne hal?” dedi. Öyle utandım ki anlatamam. Hemen kendime gelerek yine elimi önüme kapattım ve yengemden özür diledim, farkında değilim gibi mazeretler saçmaladım. Yengem çok utandığımı anlamıştı, yine gülümseyerek, “Olur böyle şeyler, saklamana da gerek yok, sanki hiç mi görmediğim birşey mi, rahatına bak!” dedi. Biraz rahatladım, ama yine de önümü elimle kapamaya devam ettim. Yengem (güya bana fark ettirmeden) göz ucuyla önüme bakıyor, hem de havadan sudan sohbet ediyorduk. Gerçekten zor durumdaydım, sikim bir türlü inmeyerek durumu daha da zorlaştırıyordu. Yengem benden bir sigara istedi, oysa sigara içmezdi. Sigarayı verirken, “Yakıp da verir misin?” dedi. Sigarayı yakmak için uğraştım ama çakmak bir türlü yanmadı. Yengem, “Ocaktan yakabilirsin.” dedi. Ben ayağa kalkınca artık sikimin kalktığını saklayamadım, çünkü sikim şortu öyle zorluyordu ki yırtacak gibiydi. Kelimenin tam anlamıyla sikim çadırı kurmuştu…

Yengem önüme bakıp gülümsüyordu. Aceleyle mutfağa gittim. Sikimi biraz düzeltip, ocaktan sigarayı yakıp geldim. Sikimi ne kadar düzelttiysem de faydası yoktu, yine belliydi. Sigarayı yengeme uzattığımda yengem önüme bakarak aldı. Yerime oturunca yengem, “Özgür, karın hasta falan mı?” dedi. “Yok hasta falan değil, neden sordun yenge?” dedim. “Baksana seninki aylardır birşey görmemiş gibi yerinde durmuyor, yoksa siz de bizim gibi uzun zamandır birşey yapmıyor musunuz? Öyle bir durum varsa saklama, açıkça konuşalım, bunda ayıp olacak birşey yok!” dedi. “Yok, yapıyoruz yenge!” dedim. Yengem de, “İyi yaaa, valla biz 5 aydır yapmıyoruz, yapsak ta öylesine yapıyoruz, çünkü abininki tam kalkmıyor…” diye baklayı ağzından çıkarmıştı. “Peki o zaman sen nasıl dayanıyorsun yenge?” diye sordum. Yengem derin bir iç çekti ve “Kendi kendimi tatmin ediyorum, ama gerçekle bir olur mu hiç?” dedi. “Haklısın!” dedim. Yengem önümü işaret ederek, “Karın çok şanslı valla! Aaahh ahh, aylardır öyle heybetle kalkmış yemedim biliyor musun? Abine nasıl kızıyorum, benim de canım var, benim de ihtiyaçlarım var!” diye sızlanmaya başladı. Birden, “Sızlanıp durma yenge, o kadar çok istiyorsan al ye, sana da yeterim!” deyiverdim.

Bunu duyunca yengemin gözleri kocaman açıldı. Yengem bağıracak, beni kovacak herhalde düşüncesiyle korkmaya başlamıştım ki, yengem hiçbir şey demeden oturduğu yerden kalktı, yanıma gelip oturdu, elini yarağımın üstüne koyup, şortun üstünden yarağımı sıvazlamaya başladı. “Ne kadar sert yarağın var!” diyerek dudağıma öpücük kondurunca, yengemi ensesinden tutup kendime çektim. Dudaklarımız birleşmiş, dillerimizi sırayla birbirimizin ağzına sokuyor, emiyorduk. Biraz öpüştükten sonra yengem aniden ayağa kalkarak, “Dur sana birşey göstereyim!” dedi ve önce üstündeki tişörtü, sonra da pijamasının altını bir çırpıda çıkartıp attı ve “Bak, senin beğendiğin iççamaşırları giydim! Yakışmış mı?” diye soruyordu. Yutkunarak, “Çok yakışmış yenge!” dedim. Gözlerimi alamıyordum, yengemin amı külotundan yumruk gibi çıkmıştı…

Yengem bir manken edasıyla kendi etrafında bir iki dönerek, kendini önden arkadan bana sergiledikten sonra geldi kucağıma, tam yarağımın üstüne oturdu. Tekrar dudaklarımız birleşti. Kulağıma fısıldayarak, “Yatak odasına gidelim mi?” dedi. Ben, “Tamam!” deyince yengem kucağımdan inerek elimden tutup beni de ayağa kaldırdı. Ayaktayken atletimi çıkardı, şortumu külotumla beraber çıkararak, “Offf be, işte bu! Ne kadar güzel yarağın var, kurban olurum buna!” diyerek eğildi ve sikimin kafasına öpücük kondurdu. Ben de, “Daha ne güzelliğini gördün ki yenge?” dedim. Yengem de, “Hadi çabuk ol, bir an önce görmek istiyorum!” dedi. Yengem yarağımı elinden bırakmadan, o önde, ben arkada, beni çekerek yatağına götürürken, tangalı götünü kıvırarak yürüyordu. Elimi yengemin götüne koydum, tombul götünün yanakları salıncak gibi bir o yana bir bu yana sallanıyordu…

Yengem yatağa uzandı ve “Hadi hemen sik beni!” diyerek beni üzerine çekti. Yengemin üstünden kayarak yanına uzandım ve “Daha çoook zamanımız var yenge, acelen ne?” dedim. Dudaklarımız birleşti. Yengem dudaklarımı öyle bir emiyordu ki, koparacak gibiydi. Dudaklarımı yengemin dudaklarından kurtarıp, boynunun her tarafını öpüyor yalıyordum. Yengem gözlerini kapayıp hafiften inlemeye başlamıştı. “Memelerimi em!” diye talimat verdi. Südyenini çıkardım ve göğüslerini öpüp emmeye başladım. Yengem çok sabırsızlanıyordu, o arada külotunu çıkardı. Ben yengemin memelerini emerken, elimle de şişkin amını okşuyor, parmağımı amına sokup çıkarıyordum. Yengemin amı iyice sulanmıştı, kalçalarını yukarı kaldırıp indiriyordu…

“Hadi canım, sok yarağını amıma, sik beni, ilk ateşimi söndür, sonra uzun uzun sevişiriz, bak seninki de patlayacak gibi!” dedi ve bacaklarını ayırıp beni yine üzerine çekti. Benim yarrak sanki yolu biliyormuş gibi amın ağzında yerini aldı. Yarrağımın kafasını yavaşca amına soktuğumda yengem kalçasını sağa sola oynatıyordu. Dayanamadım birden hepsini kökledim. Köklememle birlikte yengem, “Ohhhhh, çooook güzel!” diye inledi. Ben, “Hoşuna gitti mi yenge? diye sorunca, “Bana yenge deme! Karıcığım de, orospum, kahpem diyerek sik beni!” diye inliyordu. Yengem tiyoyu vermişti. “Yarağım güzel mi orospu?” diye sordum. Yengem, “Güzel, hem de çok güzellll, kurban olurum o yarrağına erkeğim, hızlı, daha hızlı sik beni, sikicim benim!” dedi. Yengemin bacaklarını omuzuma aldım, altımda top gibi olmuş, ben amına soktukça memeleri dalgalanıyordu. Arada bir durup yengemin memelerini öpüyor emiyordum, sonra tekrar amına köklüyordum…

Yengemin amını bacak omzuda epeyce siktikten sonra pozisyon değiştirdik. Ben alta geçtim, yengem ata biner gibi yarağımın üstüne oturdu, kalçalarını sağa sola kıvırıyor, oturup kalkıyordu. Her otururken de, “Ohhh bastır, geliyorum, iyice sok!” diye inliyordu. Herhalde zincirleme orgazm oluyordu ki, amından süzülen sular taşaklarıma kadar akıyordu. Yengem yarağımın üstünde kıvırırken ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, emiyordum. Öyle sert sikiyordum ki, şakırtı sesleri yatak odasının duvarlarında yankılanıyordu. Yengem son hamlelerimden gelmek üzere olduğumu hissetmiş olacak ki, “Durma kocacığım, devam et, içime boşal, korkma korunuyorum!” diyerek zıplamasını hızlandırdı. “Al ozaman orospu!” diyerek, yengemi belinden tutup kendime çekerek öyle bir boşalmaya başladım ki, döllerimin ardı arkası gelmeyecek sandım…

Yarağım yengemin amında küçülünce üstümden indi ve yan yana uzanıp birer sigara yaktık. Sohbet ediyorduk. Ben yengemin vücudunda parmaklarımı gezdiriyordum, yengem de taşaklarımı okşuyordu. Sigaralar bitince tekrar öpüşmeye başladık. Yengem beni sırt üstü yatırıp dudaklarımı emmeye başladı. Ordan boynuma indi, ordan da meme uçlarımı emiyor, dişliyordu. Göbek deliğime dilini sokuyor emiyordu. Daha aşağı indiğinde sönük yarağımın kafasını ufak ufak öpüyor, dilini kafasının etrafında gezdirerek taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emiyordu. Benim yarak kalkmaya başlamıştı. Yengem yarağımla konuşuyordu, “Kalk benim güzel yarağım, kalk ta sana neler vereceğim!” diyordu. Ben de yengemin saçlarını okşayıp, “Neler vereceksin bakalım orospu?” dedim. Yengem, “Ne istersen vereceğim, yeter ki beni doyur yarağa!” dedi. Benim yarrak tam kıvamına gelmişti. Yengem sakso çekiyor, boğazına kadar ağzına alıyor, çıkarıp dilini kafasının etrafında gezdirip yalayarak taşaklarıma iniyor, taşaklarımı ağzına alıp emip, tekrar yalayarak yarağımın kafasına çıkıyor, kafasını ağzına alıyordu. Bunu sayısını hatırlamadığım kadar çok yaptı…

Sonra yine öpüp yalayarak yukarı çıktı, dudaklarıma kadar geldi. Biraz öpüştükten sonra bu sefer ben yengemi altıma alarak, yengemin kulak memelerini emiyor, kulağının içine dilimi sokuyordum. Yengem kulağına dilimi soktukça hem huylanıyor hem de azıyordu. Boynuna indim, yalıyor emiyordum. Yengem de boynunu bir sağa bir sola çevirerek her tarafını yalamam için beni yönlendiriyordu. Aynı anda da amını avuçlayıp okşuyordum. Boynundan memelerine indim, meme uçlarını yalıyor, ufak ufak ısırıyor, etrafında dilimi gezdiriyordum. Yalayarak göbeğine indim, göbek çukurunu yalıyor, dilimi sokuyordum. Yengem amına ineceğimi beklerken, ben yengemi yüzükoyun çevirdim, yukarı çıkıp ensesini, omuz başlarını emmeye, ısırmaya başladım. Ben emdikçe yengem inliyor, zevkten garip garip sesler çıkarıyordu. Elimi de götüne attım, götünün etli yanaklarını avuçluyor okşuyor, göt deliğinin etrafında parmağımı gezdirip, daireler çizerek uyarıp, ordan da amına inip am dudaklarını okşuyordum. Sırtını, omuriliğini yalayarak bel çukuruna indim. Götünün yanaklarını emiyor, ısırıyordum…

Yengem, “Aşkım çoook güzel yapıyorsun, çoooook güzeeeeel!” diye inleyerek götünü hafif kaldırınca, göt deliği ile amı daha da belirginleşti. Yengem sanki göt deliğini yalamamı istercesine götünü biraz daha kaldırınca, dilimle göt deliğinin etrafında daireler çizip, büzüğünü vakkum gibi emmeye başladım. Yengemin inlemeleri artmış, ‘Aaaahhh Ooooohhhh’ sesleri sıklaşmıştı. Yengem götünün deliğini yalamama fazla dayanamadı ve birden sırt üstü dönüp bacaklarını ayırdı, kafamı tam amının üstüne bastırdı. Şimdi de amını yalamamı istiyordu. Dilimi yengemin sulanmış amının etrafında gezdirip, amının dudaklarını tek tek emiyordum. Dilimi amının deliğine soktuğumda, kafamı öyle bastırıyordu ki, sanki beni tümden içine alacak gibiydi. Yengem kasılarak titremeye başladı ve çok geçmeden ağzıma orgazm oldu. Hepsini yaladım yuttum ve durmaksızın yalamaya devam ettim…

Yengem tekrar hareketlenmeye başlamış, “Aslan kocacığım, hadi artık, sik beni!” diye inliyordu. Artık benim de yarrağım zonklamaya başlamıştı. Yengemin bacaklarını ayırıp yarrağımı amına soktum. Yavaş yavaş git gel yapıyor, sikişin olabildiğince uzamasını istiyordum. “Yenge, nasıl güzel mi böyle? deyince, yengem kızdı, “Lan şerefsiz sikişirken bana yenge deme demedim mi! Karıcığım de, orospum de, ne dersen de, ama yenge deme!” diye çıkıştı. “Tamam orospu, senin amını götünü sabaha kadar sikeceğim!” dedim. “Hah işte böyle söyle ve sik, sabaha kadar sik, nereden istersen sik!” dedi. Yarağımı amından çıkardım ve memelerinin arasına soktum, “Bak orospu memelerini de sikiyorum!” dedim. Yengem de, “Sik bir tanem, memelerimi sik! Ağzımı da sik!” diyerek, memelerinin arasından çıkan yarağıma dil atıyor, ben de daha ileri sokarak yarrağımın kafasını kertiğine kadar ağzına almasını sağlıyordum…

Birden durdum ve yengeme, “Kalk orospu, arkanı dön domal, senin götünü de sikeceğim!” dedim. Yengem yataktan yere inerek önümde domaldı, götünün yanaklarını elleriyle ayırdı ve “Götümün deliğini biraz daha yala, çok hoşuma gitti!” dedi. Ben ikiletmeden hemen yalamaya başladım. Dilimi götüne sokuyor, büzüğünü yumuşatıyordum. Dilimi arada sırada da amına sokunca yengem kudurmuş gibi inliyordu. Yengem yerde rahat edemeyince tekrar yatağın üstüne çıktı, yatağın kenarına yan yatıp götü bana gelecek şekilde dizlerini karnına çekti. Yengem amını götünü bana öyle sunuyordu ki, görmediğim pozisyonlar alıyordu. Tabii benim de aklım başımdan gidiyordu. Yengemin amını götünü yalıyor ve parmaklıyordum, amından sular akıyordu…

Yengem sonunda yatağın ortasına gelip dört ayak domaldı, yine elleriyle göt yanaklarını ayırarak, sikmem için göt deliğini bana sunuyordu. Tam arkasında yerimi alarak yanaştım. Yengem götüne sokmamı beklerken, yarağımı elime alıp amına soktum. Çok rahatça girmişti. Kaygan olan amda rahatça gidip geliyordum. Orta parmağımı da göt deliğine soktum. Amını biraz siktikten sonra yarrağımı çıkardım, göt deliğinın etrafında gezdirdim ve yarrağımın kafasını büzüğüne bastırıp zorladım. Yengem kendini öne çekince, “Ne oldu orospu, alamıyor musun?” dedim. Yengem, “Alırım!” diyerek yüzünü yatağa iyice bastırıp götünü yukarı kaldırdı. Ben bu sefer yarağımın kafasını tükürükleyip tekrar göt deliğine dayadım. Biraz zorladım ve yarrağımın kafası göte girdi. Biraz bekledim. Hafif ileri geri yaparak götün alışmasını ve açılmasını sağladım. Her gidiş gelişimde biraz daha ileri sokuyordum götüne. Birkaç git gelden sonra sonuna kadar sokmuştum…

Yengemin büzüğü yarağımı öyle sıkı kavramıştı ki, sankı eline almış sıkıyordu. “Kız orospu, daha önce başkası götten sikti mi seni?” diye sordum. “Yok, ilk sen sikiyorsun, sen bozuyorsun!” dedi. Zafer kazanmış gibi hissettim kendimi, “Ooohhh!” deyip ileri geri yapmaya başladım. Yengem, “Ne oldu, sen bozuyorsun deyince çok mu hoşuna gitti?” dedi. “Evet!” dedim. “Ozaman sik canım, tadını çıkar bakire götümün, aaaahhh, iyice kökle, ohhh çok güzel oluyormuş götten vermek, sik kocacığım, geçir o kalın, uzun yarağını götüme!” diye inliyordu. Benim de git-gellerim daha hızlanmıştı. Yengem yarrağım götünün içindeyken dizlerinin üstüne doğruldu. Ben de arkadan sarılıp, memelerini okşuyor sıkıyor, boynunu emiyordum. Yengem tekrar domaldı. “Sik kocacığım, parçala yırt götümü!” diye inledikçe, ben daha da sert sikiyordum…

Yarağımla götünü sikerken, elimi de önüne atmıştım, üç parmağımı amına sokmuş parmaklarımla da amını sikiyordum. Yengemin amından sular akıyor, inliyor, bağırıyordu. İkimiz de ter içinde kalmıştık. Yengem orgazm oluyordu. “Ben bittim, hadi sen de boşal!” diye bağırmaları ve inlemelerine fazla dayanamadım ve hızla yüklenmemle götünün içine attırmam bir oldu. Öyle boşalıyordum ki, sanki hortumdan tazyikli su fışkırtıyordum. Yengem altta, ben üstünde, öylece yatağa yığıldık. Yarağım halen götündeydi, bir süre öyle kaldık. Yarağım küçülünce kendiliğinden çıktı. Döllerimin birazı çarşafa akmıştı. Banyo yapmaya ne halimiz kalmıştı, ne de canımız istiyordu. Birer sigara içip, birbirimize sarılarak uyuduk…

Sabah uyandığımızda birlikte banyo yaptık. Banyoda da bir posta yengemi amdan götten siktim. Sonra kahvaltı yaptık. Hiç konuşmuyorduk. Sessizliği yengem bozdu, “Ne olacak bundan sonra? Duysalar, görseler ne oluruz?” dedi. “Bilmem?” dedim, gerçekten bilmiyordum. Yengem, “En iyisi, bu ilk ve son olsun!” dedi. Ben de tamam dedim. Kahvaltıdan sonra çıkıp eve gittim.

15 gün yengemle hiç konuşmadık, ama sonra beni aradı…

Merhaba Sex Hikaye Alemi | Sex Story

Merhaba Seks Hikaye Alemi; Yaşanmış ve gerçek seks anılarını içeren DnzGraphics.Com  sex hikayeler portalına hoş geldiniz.

Seks hikayeleri web sitemizde, bir birinden kaliteli güncel ve yeni paylaşımları her zaman bulabilirsiniz. Aynı zaman da sitemizde istanbul escort kızları hakkında sex hikaye ve makalleride bulabilirsiniz.